Bölüm 1
“Kirayı halen vermedik biliyorsun değil mi?”
“Halledeceğim.”
“Geçen hafta da böyle demiştin Burry, RRCo’ya bu sefer ne diyeceğiz?”
“Tamam Muntohan, tamam halleceğim dedim ya. Üzerime gelme.”
Bir hışımla odadan çıktı Burry. Aylık kirası 320 Lincoin olan bu dört
duvar arasında o kadar daralmıştı ki, kendini dışarıya attı. Dört aydır
meteliğe kurşun atıyordu, elindeki tüm birikimleri eriyip gitmişti. En
sonki droid çobanlığından kovulmasaydı iyi olacaktı ama, o dört bacaklı
metal yığınlarının durduk yere neden alev aldığını hala da
anlayamamıştı.
Bloğun sonunda yer alan merdivenlerden aşağıya indi, hipersonik metroyu
kullanarak Hybert Arena’ya geldi. Binanın ihtişamlı kapısında yine her
zamanki gibi kuyruk vardı. O kadar riske karşın neden insanlar buraya
geliyordu, neden bu saçma olaya dahil oluyordu ki? “Neden olacak
mankafa, her şey para için değil mi?” diye söylendi kendi kendine. O
kadar eleştirmesine, o kadar ayak diremesine rağmen, sonunda o da
Arena’nın kapısında bulmuştu kendini.
Başka çare göremiyordu, acilen paraya ihtiyacı vardı. Kirayı bir iki
güne kadar denkleştiremezse, bu sefer RRCo kesin onları kapı dışarı
koyardı. Gözünü para bürümüş, duygudan yoksun dev bir ahtapottu ona göre
RRCo. Son yirmi yıl içinde, Pitterburgyard’ın neredeyse yarıdan
fazlasına sahip olan bu şirket, durmadan yenilerini inşa ettiği Oda
Kule’ler ile de, cirosunu milyarlarca Lincoin’e yükseltmiş ve adeta bir
tekel olmuştu. İlk satış işlemleri sırasında oldukça cana yakın davranan
RRCo müşteri temsilcileri, söz konusu gecikmiş kira ödemesi olduğunda
ise alabildiğince acımasız olabiliyorlardı. Bu gri şehirde tek başına
olsaydı belki bunu göze alabilirdi Burry, ama eşi Muntohan’a bunu
yapamazdı.
Arena’nın kapısına doğru iki adım attı ama hemen ardından duraksadı.
Bunu gerçekten yapacak mıydı? Birkaç bir Lincoin için değer miydi?
Kazanacağı bu para, onları epeyce bir idare ederdi. Kolundaki sensöre
dokundu ve konuştu: “Hey Miri, kaç Lincoin’im var?” Yanıt gecikmedi:
“Merhaba Burry, güncel bakiyen 180 Lincoin.”
Burry hızlı adımlarla ilerleyip kuyruğa girdi. Kuyruk uzundu ama çabuk
ilerliyordu. Çok geçmeden gişeye kadar geldi, sensörünü okuttu.
“Merhaba, oyuncu mu seyirci mi Bay Burry?” diye sordu cihaz.
“Oyuncu seni lanet olası, oyuncu!” diye yüksek sesle yanıtladı Burry.
“Kaba sözler Ahlak Yasası’na aykırı, uyarıldınız. Lütfen seçiminizi tekrarlayın. Oyuncu mu seyirci mi Bay Burry?”
On iki inçlik bu parlak ekrandan yükselen yapay zekanın metalik sesini hiçbir zaman sevememişti. “Oyuncu,” diye yanıtladı.
“Giriş bedeli olan 150 Lincoin hesabınızdan düşülmüştür. İyi oyunlar,” dedi gişedeki ekran.
“Yalnızca 30 kaldı, sadece 30! Kazanmalısın Burry, başka çaren yok!” dedi içinden ve salona girdi.
Bölüm 2
Şimdi içerisinde olduğu bu salonun tavanı epeyce bir yüksekti, bir
yirmi metre kadar vardı. Tavanda ve duvarlarda yer alan mavi neon ışık
şeritlerinin aydınlattığı bu yerin ilerisinde yer alan üç kapıda da
kuyruk vardı. Burry hangisine gideceğini kestirememişken salonda o
metalik ses yükseldi: “Seyirciler, lütfen sağdaki kapıya ilerleyin!
Seyirciler, lütfen sağdaki kapıya ilerleyin!”
“Demek ki sağdan değil,” dedi Burry içinden ve salonun ortasına doğru ilerledi.
Tam ortada, dört kenarlı, dört yüzünde de dev birer ekran bulunan bir
sütun vardı. Tavana dek yükselen bu sütunun çevresindeki kalabalığa
yanaştı. Her yaştan ve her çeşitten insan vardı çevresinde; gençler,
yaşlılar, kadın ve erkekler… Hatta çocuklar… Evet çocuklar! Hadi
diğerlerinin kendisi gibi geçim sıkıtısı olabilirdi. Para için onlar da
bu deliliğe atılmış olabilirlerdi. Peki ya bu çocuklar? Onlar nasıl
sürüklenmişti buraya? Ana babaları nasıl izin vermişti?
Burry bunları düşünürken ekrandan yine o metalik ses yükseldi:
“Oyuncular, Topla Kazan’a hoşgeldiniz! Açıklamalar ve kurallar için
lütfen dinleyin!
Topla Kazan, Sanal Gerçeklik Savaş Oyunları (VRWG) Şirketi’nin eşsiz
projesidir. Bu oyuna katılım için herhangi bir yaş sınırlaması yoktur.
Bu oyunda amaç, sistem tarafından yaratılan evrende yer alan savaştaki
düşmanlarınızı yok etmek ve galip gelmektir. Oyuncular, evrende tek
başlarınadır. Oyun tarafından oluşturulan herhangi bir birlik
olmayacaktır. Ancak oyuncular, şartlara göre, kendi hür iradeleri ile
bir araya gelip birlikte hareket edebilirler. Grup kurabilir ve bu
gruplarına lider atayabilirler. Oyuncular, yok ettikleri her düşman
başına belirli bir Lincoin kazanır ve bu tutar gerçek zamanlı olarak
hesaplarınıza aktarılır. Yok ettiğiniz düşman seviyesine göre,
kazanacağınız tutar da değişecektir. Oyun tarafından belirlenmiş
aşamaları tamamladığınızda, hesaplarınızdaki tutarı kullanabilir hale
geleceksiniz.
Oyuna katılmaya karar verip son onayı verdiğinizde, VR odalarına
geçeceksiniz. Sistemin yapay zakası tarafından, sizlerin özelliklerine
göre yapılacak seçim sonrasında oyundaki karakterleriniz ve
donanımlarınız oluşturulacak. Ardından da taşıyıcılar ile savaş alanına
bırakılacaksınız. Bundan sonra ise tek başınasınız. Oyunun ne kadar
süreceği, tamamen sizin yeteneklerinize bağlıdır. Oyun süresince,
gerekli olan kalori ve elementler, sizlere takviye edilecektir.
Unutmayın, son onayı verdiğinizde, oyundan ayrılmanıza izin
verilmeyecektir. Savaş alanında hayatta kaldığınız sürece, oyunda
olacaksınız. Oyundan ayrılabilmenin tek yolu, karakterinizin yok
edilmesidir. En önemlisi de, oyundaki karakteriniz ölürse, siz de
ölürsünüz!